2 Nisan 2010 Cuma

Tesmeralsekdiz-sayı 1/ Sokak Sanatı dosyası (Sürrealist sokak mülakatı)


Rafet Arslan-sürrealist metinler üreten biri olarak,sokak sanatı denilince senin zihninde uyananlar nedir?
Ayşe Özkan-Sokak sanatı deyince zihnime ütopik görüntüler ve yazılar geliyor. Aslında ütopyaların içimizde, şehrimizde olduğu ve bu görüntü ve yazılarla karşılaştığımızda hiçbir ütopyanın hayal olmadığı kanıtları gözlerimizin önüne seriliyor. Kapitalist bir dünyada yaşadığımız göz önüne alınırsa basın sektörünün araçları sistem içi bakış açılarının meşrulaştırılmasını sağlıyor. Galerilerde ya da yasal düzenlemelerle yapılan bütün etkinlikler her ne kadar karşı bir tavır da sergileseler sanat camiasında kabul görüyor ve sistemin içine giriyor. Sokakta yapılan işler doğası gereği onaylanmaya ya da sistem içine girmeye ihtiyaç duymuyor. Sanat eylemcileri işlerini doğrudan ifade edebiliyor. Ayrıca sokağı kullanabiliyor, gerek görsel gerek yazılı gereçlerle imgelenimlerini yansıtabiliyor. Tabii burada sokağı bir malzeme, ürün yaratabilecek bir yenilik merkezi olarak da görebiliriz. Devamlı değişen, devamlı duran ve içinde yer aldığımız bir malzeme, değişim yapısı.

R.A-w.benjamin avrupalı aydının son fotoğrafı:sürrealizm makalesinde sürealizm ile sokak arasında güçlü bir tinsel bağ kurar. bu bağ hakkında ne demek istersin?
A.Ö.-Benin anladığım kadarıyla Benjamin’in istediği sivil sanat, bu noktada sürrealistler sivil sanat oluşumunun yapı taşlarını oluşturuyor. Sürrealizmin temeli olan kolektif çalışma sokak sanatçılarının işlerini çözümleyecek en önemli unsurlardan biri olarak elimizde bulunuyor, kolektif çalışmayı hem bir yöntem hem de eylem olarak görürsek Benjamin’in şu sözlerini daha iyi kavrayabiliriz belki: “Dünyanın örgüsü içinde düş, bireyselliği çürük bir düş gibi yerinden oynatır.” Benjamin sürrealistleri “devrimin manevi evlatları” (kapitalist topluma karşı yapılan) olarak görüyor. Örneğin Benjamin bu makelesinde şehir ve aşk ilişkisini, devrimci bir deneyim bakış açısıyla çok açık ifade eder: “Breton ve Nadja büyük kentlerin işçi mahallelerinde yaşadığımız her şeyi… devrimci bir eyleme olmasa da devrimci bir deneyime dönüştüren aşıklardır. Onlar, bu şeylerde gizlenen ‘atmosferin’ muazzam gücünü patlama noktasına getirirler.” Bu yazıda da belirtildiği gibi mahremiyet önceleri aristokratlara özgü bir değerdi, zaman geçtikçe sonradan görme küçük burjuvaların derdi oldu. Sanat ürünlerinin iç mekanlarda sergilenmesi ve yapılması akla bu mahremiyet duygusunu getiriyor. Bunun karşısına da sokak sanatını koymak pekala mümkün.

R.A.-ülkemizde senin de metinlerini verdiğin düzensiz dışında sürrealizm, tekil üretimler bazında kalsa da, küre çapında bir çok güçlü sürrealist grup var. sürrealist sanatçıların geçmişten bu güne sokak partikleri hakkında bize neler söylersin?
A.Ö.-Sürrealist sanatçıların geçmişten günümüze sokak pratikleri konusunda tam bir bilgim yok açıkçası, tüm bunlar ayrıntılı bir araştırmayı gerektiriyor. Ama günümüzde, senin de bildiğin ve takip ettiğin gibi aktif ve kolektif çalışmalar yapan yurtdışında çeşitli sürrealist gruplar var. Bunlar işlerini grafiti, fotograf, sürrealist metin yapılarıyla internet üzerinde ya da kolektik sunumlarla dışa açabiliyorlar. Londra Sürrealist Eylem Grubunun şehirle oynadıkları bir oyunu örnek vermek istiyorum. Grubun sözcüsü Merl’in anlattığına göre oyun çok basit bir oyun ve grubun en severek oynadığı oyunlardan. Tek yapılması gereken sokağa çıkmak, kaya havuzları aramak ve buradaki fauna ve florayı kaydetmek. Söylendiği üzere kaya havuzunun ne olduğuna karar vermek oyunculara bağlı-içlerinde hiç su bulunmayabilir. Şehrin değişik yerlerindeki değişik türdeki kaya havuzları karşılaştırılabiliyor ya da aynı yere farklı zamanlarda farklı koşullarda gidilebiliyor ve nasıl değiştikleri kaydediliyor. Böylece sokakların şiirsel değişimini yaratıyorsunuz.

ŞEHİRSEL KAYA HAVUZU
Paul Cowdell.tarafından tasarlanmış bir oyun
(fotoğraf Merl)

R.A-exotici örneğindeki gibi güncel sanat üretiminde bilinen sanatçı ve küratörlerin ürettiği legal sokak sanatı projeleri ile gerçek sokak sanatçılarının illegal üretimleri arasında; sence ne gibi çakışmalar ve ayrılıklar var?
A.Ö-En basitinden söylemek gerekirse mahrem ya da kapalı bir mekanda gerçekleştirileceği söylenen aslında olmayan bir sergi, güncel basın yayın organlarınca duyuruluyor ve meşrulaştırılıyor ya da legalleştiriliyor. Burada söylemek istediğim yapılan ya da yapılmayan iş izleyicisiyle karşı karşıya gelmeden önce bir eleme ya da değerlendirme sürecinden geçiyor. Bu da insanların algı süreçlerini etkiliyor. Bana illegal üretimler sokak sanatının üretim aşamasında daha doğal bir süreç gibi geliyor. İzleyici açısından düşündüğümüzde legal sokak sanatı projeleri ya da illegal sokak sanatı projelerinin etkileri kişiden kişiye muhakkak farklar yaratacaktır. Sanatçının ötesinde planlanan bir projeyle, bununla legal demek istiyorum sanatçının birebir kolektif tasarladığı bir proje arasında tabii ki farklar var. İllegal sokak sanatı projeleri çok daha özgür, düş gücü yüksek ürünler ve izleyiciler çıkartacaktır.

R.A.-son dönemde popüler kültürün sokak sanatına ilgisi, radikal bir kanalın evcilleştirilmesi yada içinin boşaltılması riskini taşıyor mu?
A.Ö.-Popüler kültürün bir rezalet olduğu ülkemizde, eğer popüler kültürde bu işlere katkıda bulunabilirse ne büyük mutluluk.

R.A-şubat 2006 tarihli 'sokağın sanatı için yoldan çıkmış manifesto' küresel ölçekli street art mantığından farklı vurgulara sahipti. sence sokağın sanatı, tamamen piyasa çarklarına takılmış güncel sanat dünyasında alternatif bir yangın çıkışı oluşturabilir mi?
A.Ö.-Oluşturabilir, oluşturmalıdır. Kolektif çalışma, sınır tanımayan düş gücüyle üretilmiş işler piyasa çarklarına takılmış yerinde duran emtiaya dönüşmüş işlerin karşısında aktivist bir tavırla duruyor. Bu da sokak sanatını ister istemez farklı platformlara taşıyacaktır. Gün gelir sokak sanatı merkezileşir, kabul görür, kendi içinde tıkanır, o zaman alternatif sanat formları doğar. Sanat zaten özgürleştiği için de bu biçimlerin piyasa çarklarına takılı ya da takılı olmaması sorun taşımaz.
Mart 2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder